BENİM ARKADAŞIM NERDE

ABONE OL

News

BENİM ARKADAŞIM NERDE

Geyras deresi hep çukurdan akmaktadır. İki tarafına yüksek duvarlar örülmüştür. Öyle olmasa şehir sel tehlikesiyle iç içe olurdu.  Bu dere şehri ikiye bölmektedir. Şimdi, derenin iki trafiği rahatlatan iki yola sahiptir.  Biri gidiş, diğeri geliş yoludur.

Dere çukurda olsa da iki kenarı, bu yollar yapılmadan çok çamur olurdu.  Üstünde aralıklı kambur köprüler vardı.  Tabakhaneye geçen köprü de kamburdu.

İşte Tabakhane köprüsünden başlayan Pazar yeri, Behzat camisine kadar uzanırdı. Pazar günleri,  çamurla pazar artıklarının karışımından herkes dert yanardı. Cumhuriyet ilkokulunun önü ve ihata duvarının üstü de pazarcıların kullanım alanına giriyordu. O gün okul kapalı olması, Pazar yerinin yükünü azaltıyordu.

Çamurdu. Pazar yerinde yürüyordum. Düşmemek için sebze, meyve atıklarına çok dikkat ediyordum.  Tek yürümek zordu. Koluma birisi girdi.  Yüzüme bakmadan kolumu tuttu. Konuşmaya başladı. Ben ona baktım. Benden biraz kısaydı.  Geniş kabanı göbeğini saklasa da göbekliydi. Başındaki gri kasketi ince yağan yağmurdan ıslanıp siyaha dönmüştü. Benim yüzümü görmedi. Hem bastığı yerlere dikkat ediyor, hem konuşuyordu:

“Yok, arkadaş yok. Tokatta çalışan yok. İdareci yok. Belediye yok.  İşini yapan kimse yok. Belediye başkanına ya da valiye bu durumu söyleyen yok.”

Ben dinliyorum. Cevap vermiyorum.  Yüksek kahvenin önünde tek katlı dükkânlar vardı. Onların önüne kadar geldik. Dükkânların önünde alan biraz genişti. Kolumu bıraktı. Ayrılmak istemiş olmalı ki yüzüme baktı:

-Benim arkadaşım nerde yahu? Diye sordu. Sinirlendiğini anladım.

-Arkadaşın benim işte. Kimi soruyorsun?

-Yok, sen değilsin.

-Bu kadar konuştuk. Arkadaş olduk işte. Gel şurada çay içelim.

-Çok sağ ol arkadaş. Benim acelem var.

– Bak bana arkadaş dedin işte.

El sıkıştık ayrıldık. Hızlı yürüdü. Yanına bir kişinin geldiğini gördüm. Arkadaşı o olmalı diye düşündüm. Ona da el kol hareketiyle bir şeyler anlatmaya başladı. Ona söylediklerini duymadım ama sinirli olduğu hareketlerinden belli oluyordu.

Kendi dalgınlığının faturasını arkadaşına kesiyordu.