Dolar 32,3590 -0.07%
Euro 34,8771 0.13%
Gram Altın 2.389,02 -0,33%
Çeyrek Altın 4.012,00 0,20%
Yarım Altın 8.024,00 0,20%
Tam Altın 15.834,02 0,07%
Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun
“ÖSP’YE GEÇİT VERMEYECEĞİZ”

“ÖSP’YE GEÇİT VERMEYECEĞİZ”

ABONE OL
02 Nisan 2018, 06:59:41

ÖSP’Yİ İSTEMİYORUZ

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, konfederasyona bağlı Hizmet-İş Sendikası Tokat Şubesinin birinci olağan genel kuruluna katıldı.

Arslan, genel kurulda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tokat Öğretmenevinde gerçekleştirilen Hizmet-İş Sendikası Tokat Şubesinin 1. Olağan Genel Kuruluna, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan yanı sıra, Tokat Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu ve AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, Hizmet-İş Sendikası Tokat Şube Başkanı Resul Demir ve sendika üyeleri katıldı.

            Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşması HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan tarafından yapıldı.

            HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan yaptığı konuşmada, sendikal mücadelenin en iyi şekilde yapılması gerektiğini belirterek, uzun yıllardır Türkiye’de uygulanan taşeron sistemini asla kabul etmediklerini söyledi.

ÖSP İÇİN SADECE HAK-İŞ DİRENDİ

            Özel Sözleşmeli Personel sisteminin taşeron işçilerin geleceklerini karanlık bir noktaya itmek isteyen bir yaklaşım olduğunu ifade eden Arslan ÖSP’ye asla geçit vermeyeceklerini kaydetti. ÖSP sistemine HAK İŞ’in karşı çıktığını belirten Arslan, “2014 yılı 24 Ocağı sendikamızın kuruluş yıl dönümünde, 81 ilden 6 bin taşeron işçiyi Ankara’ya davet ettik. 64. Hükümeti hatırlıyor musunuz? Ahmet Davutoğlu Başbakandı. Kararname ve kanun düzenlemesi meclise sevk edilmişti, ÖSP için sadece HAK İŞ direndi. Hayır, ÖSP’ye asla geçit vermeyeceğiz diyen sadece HAK-İŞ. ÖSP bazı yönüyle işçi gibi görünüyor bazı yönüyle memur gibi görünüyor. Ne işçi nede memur arada bir yerde. Sorumluluklar olunca işçi gibi sorumlulukları var ama öbür tarafa bakıyorsunuz yetki kullanmaya gelince başka oluyor. Amaç ne? Taşeron işçileri işlevsiz yetkisiz geleceklerini karanlık bir noktaya itmek isteyen bir yaklaşım. HAK-İŞ itiraz ettiği için ÖSP çıkarılamadı. ÖSP’yi tarihin çöplüğüne attık” dedi.

ÖSP’Yİ İSTEMİYORUZ

            Özel Sözleşmeli Personel sistemini istemediklerini vurgulayan Arslan, “Bu samimi mücadelemizin sonunda bir şey oldu. Önce Sayın Başbakan istifa etti. Yeni bir hükümet kuruluyor, yeni hükümetin özellikle programında taşeron işçi meselesi yok. Bu günkü Sayın Binali Yıldırım Hükümetinin hükümet programında taşeron ile ilgili bir cümle yok. Sadece genel bir ifade var. Kıdem tazminatı vesaire var ama taşeron yok. Bunun üzerine tekrar harekete geçtik. Kadro meselesi tekrar tartışılmaya başlandı. Bütün toplantılarımızda ısrarla şunu söyledik, “biz ÖSP’yi istemiyoruz, bütün çalışanların kamuda işçi olmasını istiyoruz”. 2017’nin birinci yarısında bir değişim oldu, hükümette bir değişim oldu. 10 yıl beraber çalıştığımız, Konfederasyonumuzda Kadın Komitesi Başkanlığı yapan, birlikte 10 yıl HAK-İŞ’te görev yaptığımız bir arkadaşımız çalışma bakanı oldu. Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Jülide Sarıeroğlu taşeron konusunu en az bizim kadar bilen biri. İlk ziyaretimizde bu konuyu konuştuk” ifadelerini kullandı.

HÜKÜMETİN DÜZENLEMESİ ULUSLARARASI GÜÇLERE MEYDAN OKUMADIR

            IMF’nin Türkiye’ye kamu hizmetlerinin özel sektöre devredilmesi konusunda baskı yaptığını belirten Arslan, Hükümetin yaptığı düzenleme ile uluslararası güçlere, küresel kapitalizme meydan okunduğunu söyledi. Arslan, “Türkiye 80 milyonluk bir ülke, 13 milyon sigortalı işçi var. Devletin kamuda çalıştırdığı kadrolu işçi sayısı 170 bin. Biz ne yaptık 170 bine 5 kat daha yeni kadrolu işçi aldık. Bu Türkiye’de ve dünyada bir reformdur. Hükümetin bu düzenlemesi aslında uluslararası güçlere, küresel kapitalizme bir meydan okumadır. Çünkü herkese şu baskı yapılıyor, kamuyu küçültün, devleti küçültün, bütün hizmetleri özel sektöre devredin, devlet güçlü olsun ama devlet kimseyi çalıştırmasın. Bu baskıyı, IMF, Dünya bankası, uluslararası güçler Türkiye gibi ülkelere yapmaya devam ediyor. Bütün bu baskılara rağmen Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi bu meydan okumayı yaparak, bize önemli bir imkân önemli bir fırsat verdi. Birileri bizi aşağılasa da, şu ifade çok can sıkıcı bir ifade “direğe çıkana diyorlar kadro vermiyorlar,  çay getirene kadro veriyor” diyorlar. Bunlar insan değil mi? Biz direğe çıkana kadro verilmesin demiyoruz ki. Direğe çıkana da verelim, çay getirene de, temizlik yapana da verelim, seni neden rahatsız ediyor” şeklinde konuştu.

DİKKAT!  VALİ BALCI VALİLİKTE GÖREV YAPAN POLİS MEMURLARININ GÜNLERİNİ KUTLADI

IMF’NİN TÜRKİYE’DEN KOVULMASI TARİHİ BİR OLAYDIR

            HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dikkat edin IMF’nin Türkiye’den kovulmasından sonra Türkiye’de büyük yatırımlara başlandı. IMF’Yİ göndermek kolay olmuyor. IMF’NİN yandaşları bir kısım başka güçler, kimisi gezi diye, kimisi başka bir şekilde karşımıza çıkıyor ama IMF’nin Türkiye’den kovulması tarihi bir olaydır.  Biz gittiğimiz ülkelerde ki sendikacılara bunu anlatıyoruz. Bu taşeron düzenlemesi de yeni bir meydan okumadır. Herkes uluslararası güçler, sermaye bir kısım uluslararası çevreler şunu söylüyor,  ‘devleti küçültün, kamu hizmetlerini özel sektöre devredin, siz kamu hizmetlerini beceremiyorsunuz diyorlar, kaliteli kamu hizmeti veremiyorsunuz, bunları özel sektöre verin. Sadece kamu hizmetlerini ve taşeron işçileri kast etmiyorlar, ‘suyu özelleştirin diyorlar. Su şirketleri ağzını açmış bekliyor, bütün Türkiye’de ki şehir içi suları, kendi ellerine geçmesi için ellerini ovuşturan su şirketleri var. Dünyanın en büyük su şirketleri, vatandaşa götürüp suyu pazarlayacaklar, para kazanacaklar, suyu özelleştirin, ulaşımı özelleştirin, kamu hizmetlerini özelleştirin, diyorlar ki bunları yaparsanız devlet güçlenir, maliyeniz yükselir. Biz bütün bu ezberleri de bozduk. Neyle, taşeron işçilere kadro vererek. Burada bazı endişeler var bu endişeleri ortadan kaldıracağız. 2 Nisandan itibaren kadrolu arkadaşlar olarak daha çok çalışacağız”

SENDİKAYA VE ŞEHRE HAYIRLAR GETİRSİN

            HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın konuşmasından sonra kürsüye Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu çıktı. Hizmet-İş Sendikası Tokat Şubesinin 1. Olağan Genel kurulun sendikaya ve şehre hayırlar getirmesini diledi. Eroğlu, yeni süreç ve işçilerin kadroya geçişiyle ilgili yapılan işin resmi anlamda bittiğini, 2 Nisan pazartesi günü( bugün) itibariyle de yeni süreçle işçilerin işlerine devam edeceğini söyleyerek hayırlı olsun dedi. Eroğlu, “Bu belki de Cumhuriyet tarihinin en önemli adımlarından biriydi. Sizler yıllardır taşeron olarak şirketler marifetiyle çalıştınız. Ama şimdi gelinen süreçte kurumlarımız devletimiz tarafından istihdam edilmeniz son derece önemliydi. Bu anlamda ben emeği geçen, bu işin baş mimarlığını yapan ve her anlamda ülkesinin geleceği için gecesini gündüz eden ve ‘kefenimi giydim’ diyerek onurlu dik duruşuyla sadece ülkemizin değil mazlumların da umudu olan Cumhurbaşkanımıza alkış istiyorum. Onun için Cumhurbaşkanımızın verdiği bu mücadelede canla başla her daim yanında olacağız. Dualarımızı eksik etmeyeceğiz” diye konuştu.

DİKKAT!  PANCAR ÜRETİCİLERİNE ÇAPA AVANSI MÜJDESİ

BÜYÜYEN BİR EKONOMİYE SAHİBİZ

            Hükümet yetkilileri ve sendika çalışanlarına da teşekkür eden Eroğlu, Tokat’ta tüm kurumlarla birlikte güzel işler yapıldığını söyledi. Başkan Eroğlu, “Türkiye’miz parlayan yıldız gibi. 15 yılda öyle güzel işler yapıldı ki inanın insanlar gıpta ediyor. Göz kamaştıran bir gelişme var. Büyüme rakamlarına bakın dünyanın en büyüyen ülkesiyiz. Bugün 7.4’lerde büyüyen bir Türkiye var. Birilerine inat , ‘bu ülkede terör var, savaş var’ gibi onca olumsuz algı operasyonuna rağmen bugün büyüyen bir ekonomiye sahibiz.  Diğer taraftan artık ülkemiz savunma sanayinde yaptığı atılımlarla kendi göbeğini kendi kesen, her anlamda kendi kararlarını kendisi veren ve asla kimseden bir talimat almayan tam tersi talimat veren ve benim menfaatlerim her şeyin üstündedir diyerek dünyanın süper güçlerini elinin tersiyle yiten bir Türkiye var. Bundan kim gurur duymaz ki! Hani bir söz vardır. Kapımızın önünü temiz tutarsak mahallemiz temiz olur diye. Biz de Tokat’tan sorumluyuz. Bize de bu saatten sonra düşen görev acaba büyüyen Türkiye’ye acaba ben nasıl katkı sunarım bunu düşüneceğiz. Bunun yolu da birincisi iyi bir vatansever olmaktan geçer. İyi bir vatansever olmak da işini iyi yapmaktan geçer. En iyi vatansever bence işini en iyi yapandır. İkincisi birlik ve beraberliğimizi koruyacağız. Tokat Anadolu’nun mayası. Burada kardeşçe yaşıyoruz. Üçüncüsü de bu ülke için alın terini akıtan insanlara da sahip çıkacağız. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere. Önümüzdeki engelleri aşıp 2023’te çok daha sağlam bir ülke olacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

SENDİKACILIK SİVİL TOPLUM VE DEMOKRASİ ÇALIŞMASIDIR

            Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nun konuşmasından sonra AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan konuşma yaptı. Sendikacılığın sermayeye karşı emeğin hakkını korumak üzere bir araya gelmiş bir örgütlenme olduğunu belirten Aslan, “emeğin hakkını korurken sermeye düşmanlığı yapmadan, sermayenin de hakkını koruyarak bir sendikacılık ve örgütlenme anlayışının olması gerektiğine inanıyorum” dedi.

            -İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’a ve HAK-İŞ camiasına teşekkür ettiğini belirten Aslan, “Sermeye yoksa emeğin de kullanılacağı bir alan yok demektir.  O yüzden emeğin hakkını korurken bir yandan da o emeğe imkân sağlayan sermayenin hukukunu da mutlaka korumak gerekiyor. Sendikacılık aynı zamanda bir sivil toplum ve demokrasi çalışmasıdır. Bugüne kadar Türkiye’de birçok sendika, demokratik çalışma diye telaffuz ettiğimiz sendikacılık çalışması yaptı. Çok gerilere doğru gittiğimizde özellikle Türkiye’nin ilk çatışma dönemleri diyebileceğimiz o 12 Eylül öncesine baktığımızda sendikacılığın sürekli çatışan, devleti ya da sermayeyi yakıp yıkan bir anlayışla ortaya konduğunu görüyoruz. Sürekli olarak emeği korumak adına karşı tarafla çatışma anlayışı içerisinde hareket eden bir sendikacılık anlayışını görüyoruz. Ama Hak-İş ile birlikte bu anlayışta çok değişimler yaşandı. Ben yaşım kısmen elverdiği için biliyorum. Hak-İş camiası zaman zaman çok haksız suçlamalara maruz kaldı. Kimi zaman yandaş olmakla, kimi zaman ‘Sarı Sendikacılık’ gibi ifadelerle çok haksız suçlamalara maruz kaldı. Ama demokratik anlayışla hareket ettiğini ifade eden bir takım sendikacılık anlayışlarının, Türkiye’de 28 Şubat diye tabir edilen o dönemde demokrasiye darbe vurulurken demokrasiye karşı darbenin karşısında yer alması gereken o demokratik anlayışların; beşli çeteler altında darbecilerin yanında yer aldığını gördük. İşte kurulduğu günden beri ilkeli bir süreç yürüten Hak-İş’in de kuruluş amacına ve mücadele amacına uygun olarak en zor süreçte milletin ve milletin hukukunun yanında yer aldığını gördük. O yüzden Hak-İş’in benim nezdimde ayrı bir yeri var” ifadelerini kullandı.

DİKKAT!  DİN GÖREVLİLERİ KAN BAĞIŞINDA BULUNDU

BÜTÜN SENDİKALAR HİZMET ÜRETMEYE GAYRET EDİYORLAR

            Tokat Milletvekili Zeyid Aslan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Elbette bütün sivil toplum yapıları, bütün sendikalar bu ülkede kendi alanlarında hizmet üretmeye gayret ediyorlar. Ve farklı ve yanlış anlayış içerisinde olanlar bugün kendilerini rahat ve huzurlu ortamda farklı bir yere çekmiş olabilirler. Ama insanların ve kurumların takdirini rahat zamanlarda değil zor zamanda yapmak lazım. Hani derler ya askerin cesaretini, yüreğini  savaş alanında görmek lazım. Barış zamanında neyi göreceksiniz. Biz Hak-İş’i zor zamanda, mücadele verilmesi gereken zamanda her türlü bedeli ödeyerek verdiğini zamanlardan tanıyoruz. Biz Tokat’ta her kesimden insanın oy verdiği ya da oy vermese de vekil olarak tercih ettiği bir milletvekiliyiz. Hiçbir kardeşimize şu sendikaya üye ol ya da üye olma demeyiz. Bunu doğru da bulmayız. Ama kendimizin ne yapması gerektiğini ifade etme hakkına da sahibiz. Ben eğer bugün herhangi bir sendikaya üye olmam gerekseydi ne yapardım diye düşünüyorum. Hiç tereddütsüz gözümü kırpmaz Hak-İş’in sendikasına üye olurdum. Bizim Türkiye olarak bir şansımız var. Alın teriyle, emeğiyle, işçi olarak çalışan ve bugün Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye hizmet eden lider Recep Tayyip Erdoğan var. O yüzden ‘işçinin hakkını alın teri kurumadan verin’ anlayışıyla yetişen bir Cumhurbaşkanının olduğu ülkede Allah’ın izniyle Hak-İş gibi sendikalarımızın da olduğu bir süreçte, işçimizin hakkını, hukukunu, alın terini, emeğini hükümet olarak da devlet olarak da sonuna kadar koruyan bir anlayışa sahibiz. Ama bunu kıymetini de bilmemiz lazım. O yüzden bir yandan kendi hukukumuzu korurken bir yandan da ülkemizin hukukunu koruyanların yanında dimdik durmak suretiyle bu süreci yürütmemiz lazım”

Tek liste ile seçime giren mevcut başkan Resul Demir’in listesinde yer alan isimler ise şöyle:

Şube Başkan Adayı Resul Demir

YÖNETİM KURULU ASİL ÜYE ADAYLARI

1-Hacı Abdullah Aytekin

2-Ayhan Sezerol

YÖNETİM KURULU YEDEK ÜYE ADAYLARI

1-Abdullah Ağca

2-Şükrü Demir

3-Ünal Gündüz

DENETİM KURULU ASİL ÜYE ADAYLARI

1-Cevdet Çağlar

2-Murat Teke

3-Alper Eryılmaz   

DENETİM KURULUYEDEK ÜYE ADAYLARI

1-Sebahattin Altındağ

2-Yılmaz Erhan

3-Fatih Çelik

DİSİPLİN KURULU ASİL ÜYE ADAYLARI

1-Attila Yıldırım

2-Ekrem Çiğdem

3-Ferhat Küçük

DİSİPLİN KURULUYEDEK ÜYE ADAYLARI

1-Ahmet Kurtul

2-Hasan Yüce

3-Ahmet Oral

ÜST KURUL DELEGE ADAYLARI

1-Resul Demir

2-Hacı Abdullah Aytekin

3-Ayhan Sezerol

4-Ekrem Çiğdem

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Tokat Nöbetçi Noterler

 

Tokat Nöbetçi Eczaneler

 

Tokat Bugün Vefat Edenler

 

Tokat Planlı Su Kesintileri

kingroyal meritking meritking giriş kingroyal giriş madridbet