Dolar 27,2118 0.25%
Euro 28,9650 0.1%
Gram Altın 1.683,63 0,20%
Çeyrek Altın 2.810,00 0,04%
Yarım Altın 5.622,00 0,07%
Tam Altın 11.181,24 -0,03%
YİRMİ ALTI DA ON DOKUZ

YİRMİ ALTI DA ON DOKUZ

ABONE OL
10 Ekim 2019, 09:41:34

Yirmi üç rakamında yanılabilirim (Bu gün tekrar baktım yirmi altı okul kapatılmış) ama on dokuz rakamı kesin. Çünkü ilimizin numarası on dokuzdur. On dokuz sıfat tamlaması nerede geçse, çivi gibi çakılır aklıma. Kıyamet kopsa çıkmaz.

Efendim, İsmail Küçükkaya’nın program konuğu olan İmamoğlu, “İstanbul depreminde çürük diye kapanan yirmi üç okulun on dokuzu 1999 depreminden sonra yapılmış.” Dedi. Bunun anlamı, 99 depreminden sonra çıkarılan yönetmeliğe göre depreme dayanıklı olması için bazı kurallar konmuş. 99’u milat kabul etmişler. bu milattan sonra yapılacak binaların bu kurallara göre yapılması kararlaştırılmıştı.

Kurallara uyan olmuş, uymayan olmuş. Sen istediğin kadar yasa yap, yönetmelik çıkar. Uyarlarsa ne âlâ… Uymazlarsa, bir sonraki depremde şapka düşer, kel görünür. Nitekim kel görünmüş ki on dokuz okulun kapısına kilit vurulmuş.

Uyanları da gördüm Allah için. Rahmetli Kâzım Belene, balkonumdan görünen bir inşaat yaptı. Katlara attığı her tablanın betonunu günlerce bizzat kendisi suladı. Bir katın betonunun yeteri kadar sulandığına kanaat getirmeden bir sonraki kata başlamamıştı. İnşaattan anlamam ama Belene’nin yaptığı o inşaatın sağlamlığına şeksiz şüphesiz kefil olabilirim. İçinde yaşayanlar, güle güle otursunlar.

Bir Kâzım Belene gibi müteahhit, bir de on dokuz okulların müteahhitleri var. Kentsel dönüşümlerde “Evlerinizi yıkıp yenisini yapacağız” diyen müteahhitlere nasıl güveneceğiz? Örneğin benim evim üç katlı ve tuğladan yapılmış. Benzerlerini yıkmak için iş makineleri ve bilek gücüyle günlerce uğraştıklarını gördüm. Böyle sağlam bir evi yıkıp aynı sağlamlıkta evler yapabilecek babayiğit var mı?

Bir Belene vardı. O da hakkın rahmetine kavuştu.

Yasayı, yönetmeliği yapınca takip edeceksin arkadaş. Yoksa Rasim Canbolat’ın gazino subaylığına dönersin: yeni kurulan subay gazinosunda görevlendirildim. Emrimdeki erlerin hepsinde eğitim kıyafeti var. Kıyafetler, gözüme yoksulluğu çağrıştırıyor. Sanki yoksul erlerin hepsi gazinoda toplanmış gibi.

DİKKAT!  Hac Arafat’tır!

Albay, askerlerin karavanadan yemelerini tembih etti. O yıllarda, yoksul ve emekten yanayım ya… Yoksul sandığım çocukların ızgara yapıp, karavana yemeleri bana ters geldi. “Ne pişirirseniz, benden birer tabak yiyebilirsiniz” dedim. meğerse hep benden yemişler. Uç ayda iflas ettim. Gazinonun sekiz yüz lira sermayesi vardı. Sekiz yüz lira zarar etmişim. Eşime tel çektim de maaşlarımızdan ortak ödedik.

Demek ki görünüşüne aldanıp kimseye güvenmeyeceksin. Aksi halde ya benim gibi sermayeyi kediye yükler, ya da devlet gibi okullarına kilit vurursun. Başka gazino ya da kantin subaylarının maaşları kadar para kazandıklarını duymuştum.

“At binenin, kılıç kuşananındır” cümlesinin anlamını kavradım ama neden sonra…

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments