30 Ocak 2020 - 10:23:57 - 393 Okunma
Değerli Okurlar. Tokat gazetesi Tokat’ın en çok okunan, en kurumsallaşmış ve basın meslek ilkelerine uyan yayın organıdır. Zaman zaman burada duygu ve düşüncelerimizi paylaşıyoruz.En son gazeteye uğradığımda Hocam, şimdiye kadar Misafir Kalemler olarak yazılarınızı yayınladık. Artık sizin de bir köşe isminiz olsun. Teklifinde bulunuldu. Ben de düşündüm. Köşe ismini YEŞİLKÖŞE olarak belirledim. Çünkü Yeşil köşe Şehrimizde hatıraların yaşandığı, vatan ve millet sevgisinin, manevi değerlerin aşılandığı bir yer olarak iz bırakmıştır.
Nasip olursa bu köşede artık; Vatan, Bayrak, Toprak, şehir ve insan üstüne yazılarımızı sizinle paylaşmak istiyorum. Tokat Gazetesi İmtiyaz Sahibi Fatih Beye ve siz okurlara çok teşekkür ederim saygılarımla.
ŞEHİRLERE DEVEFALI OLMAK YAKIŞIR
27 Ocak tarihinde Tokat Gazetesinde yayınlanan ‘’ Kırmızı Kazaklı Adamın Ardından ‘’ başlıklı yazım üzerine değerli dostum Tokat TEMA Vakfı eski başkanı Mustafa YARILAN aradı. Kendisi Tokat dışında olduğu için telefonla hasret giderdik ve duygularımızı paylaştık. Yaptığımız çalışmaları yad ettik.
Bu arada kendisi , bir çoğuna bizzat şahit olduğum insanları kıt imkanlarla Tokat’a davet ettiğini, ağırladığını anlattı.
Elbette bunların başında Merhum Orman Mühendisi Kemal AŞK ve Değerli Biyolog ve çevre uzmanı, botanikçi Ediz HUN gelmektedir.Zamana tanıklık etmek adına bunları okuyucularımla paylaşmayı görev sayıyorum.
Kemal Bey Tokat’ı selden kurtaran adam olarak bilinir. Tokat büyük sel felaketleri yaşamıştır bunlardan en büyüğü 1908 yılında olmuş ve çoğu asker 500 kişi ölmüştür. Şehit olan askerler Almus’tan ırmağa bırakılan kütükleri . Behzat Deresinin Yeşilırmak’la birleştiği yerde tutmaktadırlar. İşte 1908 sel baskınında şehit olan askerler bunlardır. Daha sonra 1940,1946, 1949,1951 yıllarında da büyük sel felaketleri olur. 1953-1955 yılları arasında Fransa’da mera ıslahı konusunda ihtisas yapan Kemal AŞK 1955 yılından sonra orman mühendisi olarak şehrimize tayin edilir. Genç orman mühendisi stajını da Artova ve yöresinde yapmıştır. Anlattığına göre ; o yıllarda Artova’da sıtma salgını vardır ve çok sayıda insan kinin adlı ilaç olmadığından ölmektedir. Tokat’ı da sel almaktadır.
Tokat’a gelince hemen büyük bir aşkla işe koyulur. O zamanki kıt imkanlarla bir yandan Behzat Havzasında ve Gıjgıj yamaçlarında ağaçlandırma çalışması yapılır. Bir yandan da taşkın önleme bentleri yapılır. Behzat Deresi ıslah edilir. Bu gün şehrimizde sel felaketi yaşanmıyorsa o yıllarda yapılan fedakarca çalışmaların sonucudur.
Kemal Aşk bu hizmetleri yapar ve ilimizden ayrılır. Ondan sonra bu çalışkan insanı Tokat’tan ne arayan olur ne soran. Ne valilikte ne belediye de ne de orman dairesinde bir kaydı vardır. Emekli olduktan sonra İzmir’e yerleşen Kemal Bey oradan zaman zaman Tokat Orman Dairesini telefonla aramakta ancak kendisini tanıyan ve ilgilenen kimse olmadığı için telefonlar yüzüne kapanmaktadır Kendi ifade ettiğine göre Kemal Bey buna çok üzülmektedir. Çünkü O, Tokat’ı çok sevmiştir.
TEMA vakfıyla ilgili radyo ve tv programları yaptığımız yıllarda Mustafa Yarılan Kemal Aşk ismini sürekli anmaktadır. Ama O’nun izine ne valilikte ne belediyede ne de orman dairesinde rastlayamamıştır. Yine bir tv programında Kemal Bey’den merhum diye bahsedince gecenin ilerleyen saatlerinde Tokat Gönüllüsü Hami İKİZ telefon eder ve Kemal Aşk’ın sağ olduğunu ve İzmir’de yaşadığını ifade eder.
Bunun üzerine Mustafa Bey Kemal Aşk’ın izini sürmeye başlar ve İzmir’de kendisine ulaşır, Tokat’a davet eder. Kemal Bey bu davet karşısında çok duygulanır ve sesi ağlamaklı olur. Tokat’a gelmek için bütün masrafları kendisinin karşılayacağını, kendisine Öğretmen Evinde bir yer ayarlanmasını ister. Mustafa Bey bunu kabul etmez. Ve Kemal Bey büyük bir heyecanla şehrimize konuk olur. İlerlemiş yaşına rağmen birkaç defa koşarak buraya gelmiştir. Bir çok programa ve öğrencilerle söyleşilere katılmıştır.
Kendilerine bir Tokat gönüllüsü olarak minnet duyuyorum. Son olarak bu gayretli insanı rahmetle anarken Onun adının şehrimizin içinde bir parka verilmesini sayın belediye Başkanımız Eyüp EROĞLU Bey’e teklif ediyorum. Bu şehrimizin bir vefa borcu olması gerektir. İnsanlara olduğu gibi şehirlere de vefalı olmak yaraşır. Ayrıca bu konuda bir teklif dilekçesini de yazıp ilgililere ulaştıracağım.
Bu yazının hazırlanmasında samimi katkılarını esirgemeyen Mustafa YARILAN Bey’e de teşekkür ederim.
Duran TURHAN
Eğitimci-Yazar