CAN DOSTU

Her yıl 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri haftası olarak kutlanır. Vaazlar verilir, sohbetler düzenlenir, konferanslar düzenlenir, arada bilgi şölenleri de yapıldığı olur.  Bu günlerde hemen her zaman aklıma, cami-cemaat ve toplum ilişkisindeki aksayan yönler dile gelir. Bir türlü yazamam. Fakat bu defa yazmadan çekinmeyeceğim.                 Elli yıl önce bir sohbete katılmıştım. Sohbeti yapan kardeşimiz.”Eğer … Devamını oku

Tarikat ve Hakikat

Son günlerde ülkenin gündeminden bir türlü düşmeyen tarikatlar, bir kez daha tartışma konusu olarak hayatımıza girdi.  Aslında hiçbir zaman hayatımızdan çıkmayan bu gerçek değer, nedense birileri tarafından ısıtıp ıslatılıp gündeme getirilmekte… Asırlardır ruhumuzu, aşkımızı, sevdamızı vatan coğrafyamızın can damarı olan değerlerimizi, emperyalist düşüncelerinin kurdukları ajan provakatif örgütlerle (Ali kalkancı, Müslüm Gündüz, Fadime Şahin ve benzeri)  … Devamını oku

Gezirlik Bağlarına Yazık Olacak!

Dün akşam canlı yayında Belediye Başkanımız Eyüp Eroğlu’nun Tokat’ın yeni imar alanlarıyla alakalı sohbetini dinledim.  Hüzünlendim, içim burkuldu, yüreğim kavruldu bir tuhaf oldum.                 Tokat’ımıza pek çok güzelliği kazandırarak şehirleşme konusunda önemli adımlar atan başkanımızın Gezirlik Bağlarını yerleşime açması, inanın kabul edilecek gibi değil. 1970’den bu yana şehrimize şöyle bir bakın, o güzelim bağlar, bahçeler, … Devamını oku

Vefakârlık

                Son günlerde sosyal medyada vefakârlık üzerine pek çok konu gündeme geliyor. Hele siyaset arenasında vefa ve vefakârlık, insan haysiyetini incitecek boyutlara kadar uzanıyor. Bir zamanlar başbakanken; ağzı kulaklarına varan insanların, şimdi birlikte olduğu insanları yerden yere vurmak için kanal kanal dolaşması insanın ağrına gidiyor.                 Şüphesiz insan haysiyetini, ahlaki değerler çerçevesi içinde tablolaştıran cihana … Devamını oku

Umuda Tutunmak

Şu günler hastalığın; umutsuzluğun, umarsızlığın, içe dönüşün, kendimizi hesaba çekişin, iç hesaplaşmanın günleri… Toplumdan tecrit olmanın verdiği ruh haliyle, ya yeniden diriliş günlerini yaşayacağız ya da büsbütün yalnızlığın içinde debelenip yalnız bedenimizi değil ruh salığımız da kaybedeceğiz.                   Belli yaş üstündekiler evlere çekilmeden önce dışarı çıkmıştım. Bir yerde sıra beklerken hayıflanan, yerinde duramayan adaletsizliğe uğradığını … Devamını oku

BİR DAMLA TASAVVUF

Hayat ağacının çekiciliği, ölüm rüzgârının etrafımızdan götürdüğü solgun yapraklarla ne güzel anlaşılıyor. Hayat-ölüm, güzel-çirkin, iyi-kötü, varlık-yokluk ve daha nice tezatlar, tezatlar… İşte yaratılışın sırrı… Sırların sırrı… Yaşama sevincinden ölüm şerbeti içinceye kadar geçen; her anın, her nefesin ve nefsin sırrı… Dudaktan kalbe, gözden kalbe, kulaktan kalbe, akıldan kalbe doğru ilâhi nurlarla bezenmiş uhrevi yollar… Ne … Devamını oku

HÜSEYİN AKBAŞ

Hüseyin Akbaş, Türk güreş tarihinin yetiştirdiği eşsiz pehlivanlardan biridir. Yalnız Türk güreşinin değil; dünya güreş tarihinin de eşi bulunmaz pehlivanlarından biridir. 1934 yılında Muhat’ta ( Bugünkü Çevreli Kasabası) doğduğunda hayatın ona hazırladığı acıların ve oburların farkında değildi. İki defa ayağı kırılan,  yöresinde başpehlivan olan ve doğduğu köyde; erkek olan herkesin güreş meydanlarında perdah attığı, güreşmek … Devamını oku

TAŞLAR BİLE DİLE GELECEK

Şu günler felaket senaryolarının, komplo teorilerinin bir biri ardına gündemimizi meşgul ettiği günler.  Daha da edecek gibi… Doğu Türkistan’daki kardeşlerimizin ağıtları semayı ağlatırken, zalim Çin’in içine düştüğü kâbusa sevinsek mi, üzülsek mi bilemiyoruz. İnsanlığı tehdit eden virüsün bu kadar çabuk yayılması, elli beş milyon Çinlinin karantina altına olması insanın tüylerini ürpertiyor. Zalimlerin bir hesabı varsa … Devamını oku

UHREVİ DOKULAR

Zamanın ve mekânın köşe taşlarını yüzlerce yıldır; semanın altında cennetten bağların, bahçelerin ve bostanların arasına gönül imbiklerinden damla damla ilahi nurlar akıtarak kurulmuş bir şehrin; dününü, bugünü ve yarını anlamak, hiç de kolay olmasa gerek. Bu kadim şehri, içinde yaşarken anlamak; mahallerinin, caddelerinin, sokaklarının, panjurlu evlerinin, billur gibi akan çeşmelerinin farkında olmak elbette gören gözler … Devamını oku

OKUMA SERÜVENİ

İnsanoğlu doğumundan ölümüne kadar kaç yıl yaşarsa yaşasın hiç şüphe yok ki son nefesine kadar öğrenme becerisinin en üst düzeye çıkmasıyla meşguldür. Zira son nefesinde bile kendisine kabir ve kabir ötesinde yaşayacağı olaylardan izler gösterilir.  Orada yaşayacağı olayları yavaş yavaş ruh dünyasının açılan göz bebekleriyle öğrenmeye başlar. Biz yazımıza doğumla başlayan bir okuma serüveninden söz … Devamını oku

Pençe Harekatı Şehitleri İçin

Terör yüreğimizi yakmaya devam ediyor… Pençe Harekatından iki şehit daha verdik… Rabbimiz peygamber efendimize komşu eylesin…   Farkında Mıyız? Üç günlük dünyanın Ya da kısacık bir ömrün Yudumladığımız suyun Nefes aldığımız havanın Uzanıp yattığımız vatanın Esen yelin Yağan yağmurun Düşen yıldırımın Savuşan kurdun kuşun Farkında mıyız?   Kokladığımız çiçeğin Kelebeğin böceğin Derelerin tepelerin Denizlerin Öpülesi … Devamını oku

ALLAH BİZE YETER

Varlık âleminin sonsuzluğu içinde insan denen mahlûkun küllüden bir zerre olmasının ötesinde bütün âlemin hizmetine verilmiş olması, elbette İlahi sırrın aliyyülâlâ güzelliklerinden biridir. Bu sırrın gizemine mazhar olmak için yüreği aşkla, şevkle heyecanla çırpınan beni âdemlere ne mutlu…                 İçine daldığımız masivanın hengâmesi içinde şirke, küfre, hasede, kine, hırsa, ikbale bigâne kalarak, bizi yaratan Yüce Rabbimize … Devamını oku

ALİ ULVİ KURUCU’NUN ARDINDAN

Üstad Ali, Ulvi Kurucu, zamanımızın ilim irfan ve şiir üstâdlarından biridir. 1922 yılından Konya’da doğdu. Orta öğrenimini ve hıfzını bitirdikten sonra, dini eğitimini daha iyi şartlarda yapabilmek için ailece 1939 yılında Medine’ye hicret etti. Yüksek tahsilini Mısır’da El-Ezher’de devam ettirdi. Mısır dönüşü Medine’ye yerleşerek “Sultan Hamid “ ve Şeyhülislam Arif Hikmet “ kütüphanesinde uzun yıllar … Devamını oku

DOĞU TÜRKİSTAN DAVASI ŞEREF TÜRKİYE’NİN OLSUN

17 Aralık Doğu Türkistan Lideri İsa Yusuf Alptekin’in 23. Vefat Yıldönümü…  Onu ne kadar layıkıyla anıyoruz, bilemiyorum. Bildiğim bir gerçek var ki,  DOĞU TÜRKİSTAN DAVASINA yeterince sahip çıkamadık.             1949 yılından beri Çin Komünist devletinin zulmü altında milyonlarcası katledilen, milyonlarcası zulüm altında inleyen kardeşlerimizin ağıtları hâlâ Tanrı Dağları kadar yücedir. Bizim ve insanlık âleminin bu alandaki çabalarıysa son derece … Devamını oku

Bir Şehre Sevdalı Olmak

Bir Şehre Sevdalı Olmak   İnsan yaşadığı şehri sever, niçin? Sevdikleri orada olduğu için… İnsan Yaşadığı şehri sever, niçin? Doğup büyüdüğü, hatıralarının ve hayallerinin serpilip geliştiği yer olduğu için… İnsan yaşadığı şehri sever, niçin? Umutlarını biriktirip bütün güzellikleri birileriyle paylaşmak için… İnsan yaşadığı sever, niçin? Atasını, babasının, anasının yaşadığı yer olduğu için… İnsan yaşadığı şehri … Devamını oku

ESKİDEN HER ŞEY GÜZELDİ…

ESKİDEN HER ŞEY GÜZELDİ… Eskiden her şey ne kadar güzeldi değil mi? Sapanlarımız vardı, çelik çomak oynardık her zaman… Ocak başında peri masalları dinlerdik ninelerimizden… Çıra kullanırdık yayla akşamlarında, tilkiler tavuklarımızı kapar, kurtlar kuzlara saldırırdı… Kangal köpeklerimiz onları kovalardı sıradağlar boyu… Seyrederdik heyecanla şimdiki macera filmlerine denk… Çağlıklarda çimerdik… Çok soğuk olunca ocak başında leğenlerde … Devamını oku

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE ARMAĞAN (IV)

                Dünden Devam…                   Şimdi bir şu orduya bakın, bir de şu komutana bakın…                 “Valideciğim,                 Dört asker doğurmakla müftehir şanlı Türk Annesi!                 Nasihat-âmiz mektubunu Divrin Ovası gibi güzel, yeşillik bir ovacığın ortasından geçen, derenin kenarındaki armut ağacının gölgesinde otururken aldım. Tabiat, yeşillikler içinde mest olmuş … Devamını oku

EVLÂD-I FÂTİHAN

EVLÂD-I FÂTİHAN Şu günler Afrin’den gelen şehit haberleriyle yüreğimiz dağlanıyor. Ocaklara ateş düşüyor. Analar, babalar, evlatlar hüznün doruklarında çile çiçekleri devşiriyor. Ruh dünyamızda vatan sevdasıyla, çoluk, çocuk, kardeş, ille de yar sevdası, içinden çıkamayacağımızı zannettiğimiz duygularla bizi sınıyor. Zaman zaman burnumuzu direği sızlıyor, bir bayrak gördüğümüzde… Kendimizi tutamıyor, ağlıyoruz, sonra geçmişin derinliklerine uzanıyoruz.             Vatan … Devamını oku

BİR DOSTUN ARDINDAN

                Zaman dokunamadığımız, kızamadığımız, bağırıp çağıramadığımız bir garip varlık… Her gün önümüzden geçip giden bir ırmak gibi; kimi zaman coşarak, kimi zaman taşarak, kimi zaman da içine sevdiklerimizi, dostlarımızı alıp gözden kaybolarak akıp gidiyor… Hiç mi hiç müdahale edemiyoruz, dostlarımız alıp götürürken… “Dur, nereye götürüyorsun dostlarımızı, anamızı, babamızı, sevdiklerimizi?…” … Devamını oku