İlahi | Günümüz Türkçesi |
Ben yürürem yane yane Aşk boyadı beni kane Ne akılem ne divâne Gel gör beni aşk neyledi | Ben yürürüm yana yana Aşk(ın) boyadı beni kana Ne akıllıyım ne de deli Gel gör beni aşk(ın) ne hale getirdi |
Geh eserem yeller gibi Geh tozaram yollar gibi Geh akaram seller gibi Gel gör beni aşk neyledi | Kimi yeller gibi eser Kimi yollar gibi tozarım Kimi zaman da seller gibi akarım Gel gör beni aşk(ın) ne hale getirdi |
Akar sulayın çağlarım Dertlü ciğerim dağlarım Şeyhüm anuban ağlarım Gel gör beni aşk neyledi | Akar sular gibi çağlarım Dertli ciğerimi dağlarım Şeyhimi anarak ağlarım Gel gör beni aşk(ın) ne hale getirdi |
Ya elüm al kaldır beni Ya vaslına irdir beni Çok ağlattın güldür beni Gel gör beni aşk neyledi | Ya elimi tut, ayağa kaldır beni Ya sana kavuşmamı sağla Çok ağlattın güldür beni Gel gör beni aşk(ın) ne hale getirdi |
Ben yürürem ilden ile Şeyh soraram dilden dile Gurbette halim kim bile Gel gör beni aşk neyledi | Ben o şehirden bu şehire sürekli gezerim Gördüğüm her insana şeyhimi sorarım Gurbetteyim halimi kimse bilmez Gel gör beni aşk(ın) ne hale getirdi |
Mecnun oluban yürürem Ol yâri düşte görürem Uyanıp melûl oluram Gel gör beni aşk neyledi | Mecnun gibi deli olurum Yarimi düşlerimde görürüm Uyanıp bütün acılarımı yeniden duyar, üzülürüm Gel gör beni aşk(ın) ne hale getirdi |
Miskin Yunus bîçâreyem Baştan ayağa yâreyem Dost ilinden âvâreyem Gel gör beni aşk neyledi | Zavallı bir Yunus’um çaresiz bir yoksulum Baştan ayağa yara içinde her yerim Senin bulunduğun yerde değilim, sana uzağım Gel gör beni aşk(ın) ne hale getirdi |
Yunus Emre’nin ilahisi, bir tekke şiiri ürünüdür. Bu açıdan Anadolu halk edebiyatının özelliklerini taşımaktadır. Sade bir dille, dörtlük birimiyle ve 8’li hece ölçüsüyle kaleme alınmıştır. Kimi yerlerde 4 + 4 duraklı, kimi yerlerde de 5 + 3 duraklıdır. Şiirin uyak örgüsü aaab / cccb / çççb / dddb / eeeb / fffb / gggb olup “b” ile işaretlenen dizeler, hiç değişmeden tekrarlanmış olanlardır. Buna göre, her dörtlüğün ilk üç dizesi kendi arasında, son dizeler de birinci dörtlüğün son dizesiyle uyaklıdır.
Birinci dörtlükte “ne âkılem ne divâne” denerek iki karşıt kavram kullanılmış ve tezat yapılmıştır. İkinci dörtlükte, “yeller gibi esmek, yollar gibi tozmak, seller gibi akmak” sözleriyle teşbih (benzetme) yapılmıştır.
Üçüncü dörtlükte “akarsulayın çağlarım” (akarsu gibi çağlarım) sözü benzetmedir.
Yedinci dörtlükte şair “baştan ayağa yareyim” sözüyle çektiği acıları yara sözcüğüyle somutlamış, aynı zamanda abartma yapmıştır. Bunun dışında “Mecnun” sözüyle, “Leyla ile Mecnun” öyküsünden bir hatırlatma yapılması, telmih sanatına örnektir. Bu dünya “gurbet” olarak nitelendirilip eğretilemeye başvurulmuştur. Dördüncü dörtlükte “ağlatmak ve güldürmek” karşıt kavramları kullanılarak tezat yapılmıştır.