Dolar 18,7800 0.36%
Euro 20,1575 1.2%
Gram Altın 1.223,18 0,56%
Çeyrek Altın 2.029,00 3,84%
Bitcoin 539818 4.51837%
Ethereum 34249 1.15964%
Yarım Altın 4.058,00 3,84%
Tam Altın 8.075,10 0,82%
SEVGİLİ ÇOCUKLAR!…

SEVGİLİ ÇOCUKLAR!…

ABONE OL
22 Ağustos 2019, 10:28:30

Büyüklerinizin de hatırlayacağı gibi;

Bizim zamanımızda öğrencilik sizin zamanınıza göre daha zor, şartlar daha ağırdı. Disiplin vardı, geçerli kurallar vardı.

-Sizin gibi cep telefonumuz, internetimiz, Facebook arkadaşlarımız ve sevgililerimiz yoktu ama bizim rüyalarımız, hayallerimiz, gayretlerimiz, dertlerimiz ve hedeflerimiz vardı.

Dostluklarımız, arkadaşlıklarınız daha doğal, daha gerçekçi ve daha kalıcıydı.

-18 yaşını doldurmamış, okul yaşındaki rüştünü ispat etmemiş biz çocuklar için ‘ÖZGÜRLÜK’ ‘her canımızın istediğini yapmak, istediğimiz her şeye sahip olmak değildi çocuklar..

-Biz de saç baş boyanmaz, dudağa jöle, tırnaklara oje sürülemez, vücudun hiçbir yerine dövme yaptırılamaz, ele yüze makyaj yaptırılamazdı.

-Erkekler saçlarını uzatamaz, kızlar saç baş dağınık derse alınmazdı.

-Erkekler kravat, kızlar kurdela veya toka takmadan okula gelemezdi.

-Her sabah yaka ve tırnak kontrolü yapılmadan derse girilemezdi.

-Öğretmenlerle laubali olunmaz, yaka paça dağınık, önü düğmesiz, selamsız (başımızla selam vermeden) yanlarından geçilmezdi.

-Forma ile okula gidilir, eve gelene kadar forma çıkarılmazdı.

-Erkekler gömleklerini pantolonların, kızlar eteklerinin içine sokar, okulun seçtiği renklerin dışında bir renk giyilmezdi.

-Küpe, kolye, yüzük, bilezik vb. takılar sadece hafta sonları takılırdı.

-Cep telefonu, internet yoktu ama iletişim şimdikinden daha sağlamdı.

-Ders yılı başında mutlaka kitaplar ve defterler ciltlenir, etiketler yapıştırılır, etikete adı-soyadı- sınıfı- hangi dersin kitabı ve defteri olduğu yazılır, kitapsız ve deftersiz derse girilmezdi.

-Kitaplar yıpratılmazdı. Çünkü bir dahaki yıl ikinci el olarak satılır, üstüne takviye yapılıp yeni yılın kitapları alınırdı.

-Sınıflar kalabalıktı ama derste çıt çıkmaz, boş derslerde sınıftan çıkılmaz, ders saatlerinde okul sınırlarından dışarı çıkılmazdı.

-Günlük haftalık ve dönem ödevleri verilir, verilen ödevler mutlaka yapılır, dönem ödevleri için kütüphaneler, ‘meydan larousse’,’ana’ ya da ‘temel britannica’lar taranır, ödevler elle ve mutlaka dolmakalemle yazılırdı.

-Erkenden yatılır, erkenden kalkılırdı. Arada bir çanta yoklaması yapılır, okula yasak bir şey getirilemezdi.

-Okulun herhangi bir yerinde sakız çiğnenemez, derslerde bir şey yenemez, su içmeye veya tuvalete gitmek için izin istenirdi.

-Bir arkadaşımızla bir derdimiz varsa öğretmene şikayet eder, asla kavga çıkarmaz, çeteleşmez, okulu bırak okulun dışında bile kavga etmezdik. Çünkü kavga çıkarırsak evde anne babamızdan, okulda öğretmenimizden bir ton sopa yerdik.

-Kızlarla erkekler birbirimize mesafeli durur, el şakası yapmaz, küfürlü konuşmaz, efendilik ve hanımlık bozulmazdı.

-Yerli malı haftası sınıf pikniğe döner, her tür yiyecek bulunur ve biz bu yemekleri paylaşırdık.

-Ödev olsun olmasın kitap okurduk. Okuduğumuz kitabı bir başka arkadaşımızla değişir tüm kitapları okumaya çalışırdık. Kütüphaneden kimlik çıkartır, üye olur kitap alırdık.

-Biz öğrenci gibi öğrenciydik. Edepliydik, saygılıydık, tertipliydik, düzenliydik… Lise yıllarına kadar hiç bir kötü alışkanlığımız yoktu sanki de. Lisede ise en kötü alışkanlığımız (bir kaç arkadaşımız) sigara, bir de hafta sonları ya Colli’nin Sinemaya gider ya da Çingen Niyazi’nin kahvesinde Domino oynamaktı.

-Tüm zorluklara, kıt kaynaklara ve her şeye rağmen biz çok güzel öğrencilerdik. O dönemlerde hayatın, emeğin ve gayretin bir anlamı ve bir karşılığı vardı ve biz bunu bilmesek bile hissederdik çocuklar…

Durmuş Koç

Misafir Kalem

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments