Gazetecinin eleştirel dili ve kaleminin keskin olmasını savunabiliriz. Söz ole kestire başı, söz ola bitire savaşı denir ya, tesirli olabilmelidir gazeteci… Sözü de yazıyı da tesirli kılan toplumsal vicdani desteğin somut desteğe dönüşmesidir. Elektriği alabilmenin yolu fişi prize takmaktan geçer… Gönülden gönüle geçen elektriklenme ancak ‘platonik’ olsa gerek… Yani sevgide de yergide dile, söze, somut bir eyleme dökülmeli. Bizim gözettiğimiz husus, vicdani ve haklı bir temele dayanarak sevgimizi ve yergimizi ortaya koymaktır. Bu ilkeden şaşmadan gerçek sevgi ve yergilerimiz olacak. Kalın sağlıcakla…