Kimi insanlar bir lokmayı bölüşemediğinden kaybeder. Dervişe sevgiyi sözde ve gerçekte yaşayanlar arasında fark sorulmuş. Önce sevgiyi dilden kalbine indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış derviş, bir metre boyunda kaşıklar verilmiş, bu kaşıkların ucundan tutulup yenilmesi şartı konulmuş. Kaşıklar uzun geldiğinden çorbayı üzerlerine dökmüş misafirler, en sonunda sofradan aç kalkmışlar. Daha sonra derviş, sevgiyi gerçekten bilenleri yemeğe çağırmış. Her biri uzun kaşığını çorbaya daldırmış, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak çorbalarını içmişler. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve sofradan afiyetle şükrederek kalkmışlar.