Optisyen Hüsamettin Akgül, okul öncesi göz muayenesinin eğitim kalitesini yükselttiğini, miyop, hipermetrop, astigmat gibi görme kusurlarının fark edilmemesi durumunda çocukların öğrenme başarısının düştüğünü ifade etti.
Optisyen Hüsamettin Akgül, yeni eğitim öğretim dönemi öncesinde velileri uyardı. Doğru öğrenmenin, doğru görmekle başladığını söyleyen Akgül, “ Biz yetişkinler olarak okula yeni başlayan çocuklarımızın ilk dönemde yaşadığı öğrenme sorunlarının nedenlerini anlamakta zorlanabiliyoruz. Ama birçoğumuzun aklına göz ve görme ile alakalı bir kusur olabileceği gelmez. Bazı ebeveynler tahtayı daha net görebilmesi için çocuklarının en ön sırada oturmasını isterler. Ama çocuklarımızı göz hekimlerimize muayene ettirmediysek miyop, hipermetrop ya da astigmat olup olmadıklarını bilemeyiz. Bu sebeple tahtaya yakın oturmasını isterken öğrenmesini engelliyor bile olabiliriz. Uzaktan eğitimin yapıldığı bu dönemlerde de aynı kural tablet, telefon, bilgisayar ve televizyonlarımız için geçerli. Bu cihazları yakın mesafede kullandığımız için bir öğrencide hipermetrop var ise görme kalitesiyle orantılı olarak öğrenme kapasitesi de azalıyor. Okul çağına gelen çocuklarımızın düzenli aralıklarla muayene olmalarını öneriyoruz. Böylelikle görme ve eğitim kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Ayrıca görme kusurlarının erken teşhisi, tıpkı diğer hastalıkların tedavisinde olduğu gibi fayda sağlıyor. Gözde kayma, titreme, göz kapağı düşüklüğü, yaşarma, çapaklanma, gözlerinden birini kapatıp tek gözle bakma, çok yaklaşarak okuma, gözlerini kısarak bakma, satır atlama, parmakla takip etme, baş ağrısı, tekrarlayan sakarlık, kaşınma ve 1. Derece yakınlarında göz hastalığı tanısı varsa çocuklarda göz hastalığı olabilir. Bu durumda vakit kaybetmeden göz muayenesi olunmalıdır.” dedi.
UZAKTAN EĞİTİMDE DİKKAT
Dijital ekranların yoğun kullanılmasıyla görme sağlığımızı olumsuz etkilediğini vurgulayan Akgül, “Zaten telefon, bilgisayar gibi cihazları yoğun kullanan bir nesil olarak uzaktan eğitim sürecine girdik. Bu sürecin adını dijital eğitim olarak da ifade edebiliriz. Öğrenciler her zamankinden daha fazla telefonla, bilgisayarla ve televizyonla vakit geçirmek durumunda kalıyor. Bir zaman sonra gözde kuruluk, ağrı, kızarma, kaşınma şikâyetleri oluşuyor. Bunu engellemek için 20-20-20 kuralını öneriyoruz. 20 dakikada bir kere 20 saniye boyunca 20 metrelik uzaklıktaki bir cisme bakarak göz kaslarımızı yakın uzak mesafe arası çok yönlü çalıştırarak gözümüzü rahatlatmalıyız. Ayrıca sürekli bilgisayar başında çalışılan mesleklerde olduğu gibi ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerine özellikle dijital eğitim döneminde Arya M-UV kaplamalı, dijital işlemeli cam, antirefle kaplamalı cam gibi özellikli gözlük kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bu konuda da önce göz doktorlarının sonrasında ise optiklerde bulunan optisyenlerin öneri ve tavsiyeleri önem taşıyor. Özetle ifade etmem gerekirse, okul çağı öncesi göz muayenesi ve görme kusuru tedavisi, çocuklarımızın eğitim ve öğrenim süreçlerine büyük katkı sağlayacaktır. İhmal etmeden düzenli aralıklarla göz muayenesi olalım.” dedi.