Bunun sonucunda Doğu Anadolu fay hattında büyük bir enerji birikimi oluşuyor. Bugün yaşanan depremler de bu birikimin bir sonucudur. Diyarbakır, Antalya ve Malatya’da meydana gelen sarsıntılar, Doğu Anadolu fayının bulunduğu bölgeye yakın olan Adana, Kayseri, Adıyaman ve Hakkari illerinde de hareketlilik olabileceğine işaret etmektedir. Depremlerin nedeni olarak, Arap levhasının Avrasya levhasıyla sürekli olarak çarpışması ve bu çarpışmanın sonucu olarak ortaya çıkan gerilim ve enerji birikiminden bahsedebiliriz. Doğu Anadolu fay hattı da bu gerilim ve birikimin en yoğun yaşandığı bölgelerden biridir. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bu duruma dikkat çekerek, bölgede yeni depremler olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Halk TV canlı yayınında yaptığı açıklamada, “Ben bu bölgede bu nitelikli depremler olursa bizi şaşırtmayacağını daha önce ifade ettim. Son derece doğal” ifadelerini kullandı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı da bugün Diyarbakır’ın Hani ilçesinde meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki depremi duyurdu. Depremin 16.81 kilometre derinlikte olduğu belirtilirken, ardından Antalya ve Malatya da sallandı. Bugün yaşanan depremler, ülkemizin deprem kuşağı üzerinde bulunması ve aktif fay hatlarının varlığı nedeniyle beklenen olaylardır. Ancak bu durum, önlem almamız gerektiği gerçeğini de değiştirmemelidir. Deprem riski taşıyan bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın, gerekli tedbirleri alarak güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri önemlidir.
Doğu Anadolu bölgesinde yer alan bir bölge olan Doğu Anadolu bölgesi, bazen depremlerle karşı karşıya kalır. Özellikle 6 Şubat tarihinde yaşanan depremler sonucunda Arap levhası kuzeye doğru 7 – 7.5 metre kadar kaymıştır ve Doğu Anadolu bölgesi daha da sıkışmıştır. Bu nedenle, Adıyaman – Hakkari arasında zaman zaman sıkışmadan kaynaklanan depremlerin meydana gelmesi şaşırtıcı olmaz. Bu depremlerin şu anda sık sık yaşanmasının sebebi de 6 Şubat depremleri olmuştur. Bu depremler, stres bölgesindeki dengeyi değiştirerek stres transferi yaparak yanlara dağılmıştır. Doğu Anadolu fay hattının olduğu bölgede, Adana Havzası, Kayseri, Adıyaman ve Hakkari civarında bazı hareketler yaşanabilir. Bu hareketlerin büyüklüğünü tahmin etmiyoruz, sadece uyarıyoruz. Örneğin, Kahramanmaraş depremleri için uzun süre uyarılarda bulunduk ve sonucunu gördük. Bu depremler daha büyük, yani 7 ve üzeri bir şiddetle oluşabilir. Son olarak, faylar hareket ettikçe, bloklar tektonik olarak hareket eder ve bu hareketler yıl boyunca bizim fark edemeyeceğimiz şekilde gerçekleşir.
Diyelim ki bugün bir deprem olduğu ve bu depremin tekrarlanma periyodunun 500 yıl olduğu varsayılıyor. Kuzey Anadolu fayının kuzey kolunun Marmara Denizi’nden geçtiğini biliyoruz. Bu fayın yılda 2.5 santimetre hareket ettiğini GPS yöntemiyle ve uzaydan yapılan ölçümlerle tespit ediyoruz. Anadolu’nun büyük bir kısmı, Yunanistan’a yılda 2.5 santimetre yaklaşıyor. Deprem ise bu hareketin takılıp kaldığı yerde oluyor. Fayın uzunluğu 160 kilometre ve tam bir kesilmemiş bir hat gibi değil. Topografyanın etkisiyle 20 kilometrelik bir farklılık bulunuyor. Fayın hareket ettiğinde bile, bazı kısımlar bu harekete direnç gösteriyor. Takılıp kaldığı yerde stres birikiyor. Biriken bu stres, sürtünme kuvvetini aştığı zaman aniden patlayarak depreme sebep oluyor. Neyse ki, bu biriken stresin ne kadar olduğunu yaklaşık olarak tahmin edebiliyoruz. Maraş örneğinde olduğu gibi, Elazığ için uyarma yapabiliyoruz. Şartları gözlemleyerek hareket ediyoruz. Tarihi depremlerden elde ettiğimiz verilerle tekrarlanma periyodunu biliyoruz.
1999 depreminden sonra ifade ettim. Marmara bölgesi dışında, Yedisu fayı üzerinde bulunan Karlıova-Bingöl arası ve Elazığ-Malatya arası bölgeler, Maraş-Hatay arası gibi bölgeler de dahil olmak üzere Doğu Anadolu’nun çeşitli bölgeleri önemli etkilere maruz kalabilir. Bu bölgeleri ayrı ayrı ele almasak bile, özellikle Elazığ’dan Hatay’a kadar olan bölgede, Maraş’ın etkileneceğini kesin bir şekilde ifade ediyorduk. 2003 yılından itibaren Elazığ depreminin geleceğine dair uyarılarda bulunmaya başladım.
“ADANA’DA BEKLEDİĞİM DEPREM 6’LAR MERTEBESİNDE OLUR” İzmir yarımadasında ciddi fay hatları bulunmaktadır. Bu bölgede önemli ölçüde fay atımları gerçekleştiği için, fay hatlarında stres alanlarında değişimler meydana gelmiştir. 7 Şubat’ta Adana ve İskenderun yöresine dikkat çekmiştim. Deprem büyüklüğü, stresin aktarıldığı fay boyutuyla ilişkilidir ve bu önemli bir faktördür. Küçük faylar genellikle büyük depremlere neden olamazlar. Adana’da genellikle çoğu zaman bile hissedilen büyüklükte 6 şiddetinde depremler meydana gelmektedir. Bu nedenle, Adana’da beklediğim deprem de 6 şiddetinde olacaktır. Diyarbakır’a kadar olan bölgelerde ise böyle büyük ve yıkıcı bir deprem beklemiyorum. Oraya yakın bir deprem olsa bile, etkisi sadece o bölgeyle sınırlı kalır. Örneğin, Kayseri civarında fay hatları bulunabilir. Son depremlerden sonra, orada da stres alanlarında değişiklikler olmuş olabilir.