KURBAN BAYRAMI NOTLARI

ABONE OL

News

İbadet halindeyken resim çektirmemiz/çekmemiz, paylaşım yapmamız kesinlikle doğru değil arkadaşlar..
Mesela; Hac’da Şeytan taşlarken, Kabe’de tavaf yaparken resim çektirmeniz çok anlamsız. Cami’de Namaz kılarken, Kurban keserken de….
Hele Ramazanda iftar sofralarının, Kurban’da ızgara ve kavurma resimlerinin çekilmesinin ve paylaşılmasının çok yakışıksız, çok ayıp ve günah olduğunu düşünüyorum…
Çünkü; Gösteriş ibadetlerimizin özünü/ruhunu zedeliyor.
Hani “Rabbi(miz) için namaz kıl(acak) ve kurban kes…”ecektik..
“…Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder.”di
*(Nesâî, “Cihad”, 24)
“… namazım(ız), kurbanım(ız), hayatım(ız) ve ölümüm(üz) hepsi âlemlerin Rabbi Allah için…”di
En’âm süresi: 162
Hani “Bütün müminler kardeş..”ti…
Hucurat. 10
…Ne oldu?
Halbu ki;
_Sevindiğimiz kadar değil, sevindirdiğimiz kadardır bayramımız…
_Yediğimiz, içtiğimiz, doyduğumuz kadar değil, paylaştığımız ve kaynaştığımız kadardır kardeşliğimiz…
_İnfak’ımız, ikram’ımız ve yardımlaşmamız kadardır insanlığımız…
_Verdiğimiz kadardır kazandığımız,
_ ve paylaştığımız kadardır zenginliğimiz…
_ Ete, süte, kana kanmayıp takvaya erişmektir, Allah’a kurbiyettir kurbanlarımız…
Bayramın son günü bir kardeşimiz bana;
“Derin donduruculara kurban etlerini doldurup, bir sonraki Kurban Bayramına kadar et yemenin hükmü nedir” diye sordu..
Siz ne cevap verirdiniz bilmiyorum..
Sahi nedir hükmü?
_Zira mazlumlar hala gözyaşı döküyor, zalimler zulümlerine hala devam ediyorken.
_Arakan’da vahşi Budist’lerce; Müslümanlar diri diri ateşlere atılıyor, soykırıma tabi tutuluyorlarken..
_Yemen’de savaş sebebiyle insanlar yiyecek bir parça ekmek bulamıyor, kadın ve çocuklar açlıktan ölüyorlarken…
_Keşmir’de Hindular, Keşmirli Müslümanların tüm kazanılmış haklarını tamamen ellerinden alarak Budist’lerin Arakan’lı Müslümanlara yaptığı zulmün aynısını ve belki de daha gaddarcasını uygulamaya koyuyorken…
_Emperyalist güçler ve işbirlikçileri tarafından talan edilmiş, harabeye/viraneye çevrilmiş komşumuz Suriye’de yıllardır ve hala da halkın üzerine bombalar yağdırılırken..
_Siyonistlerce Filistin’de Gazze abluka altında tutuluyor, zulüm ve işgaller devam ediyorken..
_Irak’da işgal olduğu günden beri kadın, kız, çoluk çocuk tarihin en ağır işkencelerini görüyorlarken..
_ Mısır’da darbeyle iktidarı elinden alınan Müslüman’lara yönelik zulüm ve hukuksuzluklar, sıradan gerekçelerle idam, müebbet hapis ve işkenceler sürüyorken..
_Türkistan’da Müslüman Uygurların, putperest Çinlilerden gördükleri katliam ve asimilasyon gaddarlığı dayanılmaz boyutlara ulaşmışken…
_İslam Coğrafyasına nifak tohumları ekilip, milletleri yerinden ve yurdundan sürülüp, kazanımları, yer altı ve yer üstü zenginlikleri sömürülmeye devam ediliyorken..
_Savaş ve kargaşaların, zulüm ve katliamların sürdüğü beldelerde mazlumların acı çığlıkları arş-ı alayı titretiyorken…
Bugün Irak, Mısır, Suriye, Libya, Filistin, Arakan, Keşmir, Türkistan ve Yemen işgallerini ve buralarda ve coğrafyamızın daha birçok yerinde yaşanan içler acısı insanlık krizlerini anlatmaya kelimeler yeterli olmuyor maalesef…
…
Allah aşkına dünyamızda yaşanan bunca acıya ve zulme rağmen, Emperyalistler leş kargaları gibi ülkelerimizi dilim dilim yutmanın hesabını yaparken biz nasıl, kimin ve neyin bayramını kutluyoruz/yaşıyoruz?..
_ Müslüman kardeşlerimizin acı tablosu karşımızda durmakta iken, içimizi acıtmıyor, gözümüzü yaşartmıyor, vicdanlarımızı yaralamıyorsa biz nasıl kardeş olabiliriz?…
Lütfen beni yanlış anlamayın!.. Tabi ki Bayramlar kutlansın, kutlanmalıdır da. Ama Bayram sevincimiz, İslam milletleri olarak maruz kaldığımız zulümleri ve mazlumların yaşadığı acıları bizlere asla unutturmamalıdır arkadaşlar?
Şunu da biliniz ki, bizim asıl Bayramımız;
Dünyamızdaki emperyalist küresel güçlerin büyük oyunlarının bozulduğu, birlik ve beraberliğimizin yaşandığı, acıların ve zulümlerin son bulduğu gündür..
Asla ümitsiz olmayın Allah’ın izniyle; Müslüman milletler olarak gerçek bayramları yaşayacağımız günler de uzakta değildir elbet!
Bu münasebetle;
Ülkemiz ve Milletimiz başta olmak üzere, İslam milletlerinin ve tüm insanlık ailesinin sulh ve selamet, huzur ve sükunete erdiği, muhacerattan ensarata kavuştuğu, tefrika ve işgallerden kurtulduğu, buruk Bayramlardan, Bayramların Bayram gibi kutlandığı Bayramlara kavuşma ümidiyle Allah’a emanet olunuz kardeşlerim..

Durmuş Koç