Kadim
şehrimizin kadim insanları yazı dizisinde bugün şehrimizde 16 yıldır
öğretmenlik yapan Tokat Plevne Anadolu
Lisesi Müdürü Ülkü Varol Taşar’ı daha
yakından tanıyacağız. Onun hikâyesini ilginç kılan, bugüne kadar gelen
geleneksel öğretinin tersi olması. Kadın hayatın içinde var olmalı ve
yönetici olarak da tüm kadrolarda hak ettiği yeri almalı. Yönetimlerde ve
devlet dairelerinde de örneğine pek rastlamadığımız bir durum olan evli
çiftlerin aynı yerde kadının üst erkeğin ast olarak görev yapmaları alışık
olduğumuz bir durum değil. Bizim şehrimiz bu konuda çok şanslı böyle örneklerin
görüldüğü en az üç beş örnek sizlere sunabilirim. Alışılagelmişin dışında
örnekleri görmek ve duymak bizim bakış açılarımızı da değiştiriyor. Çok
şanslıyız. Ben gönülden diliyorum. Türkiye’de kadın yöneticilerin sayısının
artması manasında hayalim, Cumhurbaşkanlığının, Valiliğin, Belediye
Başkanlığının, Milli Eğitim Bakanlığının, TSO başkanlığının vb koltuklarında
birer kadın yöneticinin oturması çok uzak olmasa gerek. Neden olmasın?
Tokat Milli Eğitimine bağlı, Plevne Anadolu
Lisesi Müdüresi Ülkü Varol Taşar Hanımefendiyle yaptığımız söyleşiyi sizlerle
paylaşacağım. Hoş geldiniz diyerek söze başlıyorum.
-Hoş buldum öncelikle yaptığınız söyleşilerle yazdığınız yazılarla ve çıkarttığınız
kitaplarla şehrimize bir farkındalık oluşturduğunuz için ben teşekkür ederim ve
başarılarınızın daim olmasını dilerim.
BİZE KENDİNİZİ KISACA TANITIRMISINIZ?
-2
Eylül 1980 Tokat merkez doğumluyum. Üç kardeşiz. Babam Gençlik Spor İl
Müdürlüğünden emekli. Annem ev hanımı. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi
Tokat’ta okudum.1998 yılında GOP lisesinden (süper lise ) mezun oldum. 19
Mayıs Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyat bölümünü bitirdim. Tezsiz Yüksek
Lisansımı Erzurum Atatürk Üniversitesinde yaptım. İlk görev olarak 2004 yılında
Sulusaray lisesine atandım. Unutamadığım öğretmenlik anılarımı bu ilçede
yaşadım. Milli eğitimde 16 yıllık öğretmenim. Evliyim. İki oğlum var. Mesleğimi
severek yapıyorum.
EŞİNİZLE NASIL TANIŞTINIZ? OKUL YILLARINIZDAN
BİRAZ BAHSEDERMİSİNİZ?
–
Eşimle üniversite yıllarına dayanıyor arkadaşlığımız. 21 yıllık tanışıklığımız
var. Aynı bölümden mezun olduk. 16 yıllık evliyim. Eşim çok güzel şiir
okur tam bir edebiyatçıdır. O yıllar çok güzeldi. Edebiyat alanında hocalarımız
çok kaliteli dolu dolu insanlardı onlardan çok beslendik. Çok güzel yıllardı. Arkadaşlıklarımızı
hala unutamıyoruz…
YÖNETİCİLİK SERÜVENİNİZ NASIL BAŞLADI
HEDEFLERİNİZ VE PROJELERİNİZ NELERDİR?
–
2007 yılında Tokat merkez Mesleki Teknik Anadolu Lisesine geldim. Burada 8
yıllık öğretmenlik devamında da 5 yıl müdür yardımcılığı görevinde bulundum.
Eşimle birlikte EKYS (Yönetici seçme sınavı)’ye girdik. Her ikimizde yüksek puan
aldık. Beni eşim teşvik etti. Cesaretlendirdi. Eşim “ben seninle
çalışmaktan ve müdürüm olmandan gurur duyarım “dedi.
-Tercihimi yaptım. Eşimde bu okuldan yana tercihini kullandı ve yolumuz 16
yıllık öğretmenlik hayatından sonra bu okulda yeniden idareci olarak Müdür ve
müdür yardımcısı görevleriyle birleşti. 1 Ekim 2019 da göreve başladım.
Tabiî ki
bu durumun avantajları var, dezavantajları da var. Eşimle birbirimizi
tanıdığımız için daha iyi anlıyoruz birbirimizi. Evde, okulda, sokakta her
yerde, okul için ne yapabiliriz öğrencilerimizin faydasına nasıl yardımcı
olabilirizi konuşuyoruz. Daha uyumlu olduğumuz için de işlerimiz kolaylaşıyor.
Okulları daha yaşanılır bir hale nasıl getirebilirizin gayreti içindeyiz.
Vizyonumuz sürekli gelişen ve değişen ülke ve dünya gerçekleri doğrultusunda;
tüm öğrencilerimizi, akademik, sosyal, kültürel, ahlaki yönden ulusal ve
uluslararası toplumların her zaman en önde
gelen bireyleri olarak yetiştiren ve bölgemizde, ülkemizde ve dünyada örnek
alınacak bir eğitim
kurumu olmak.
Misyonumuz; Yaşadığı çağın farklılıklarını idrak eden donanımlı, ilkeli,
özgüven sahibi, milli bilinci olan evrensel değerlerle kaynaştıran, Türkiye
Cumhuriyeti varoluş felsefesine sahip, Atatürk Gençliğinin özelliklerini
benimsemiş bir gençlik yetiştirmek için varız. Öğrencilerimize ve çevremize
sağlıklı ve güvenli bir ortamda nitelikli eğitim vermek için çalışmayı, amaç
edindik. Yeni neslin bizlerin eseri olacağı bilinci ve sorumluluğu ile bilimi,
güzel ahlakı, dürüstlüğü, çalışkanlığı kendimize rehber edinmekte olan bir
kurumuz.
Okulda ders dışında öğrencilerimizin uğrayacağı Satranç oyun köşeleri
oluşturduk, tiyatro kulübü kurduk, kitap okuma köşeleri oluşturduk, masa
tenisi, basketbol etkinlikleriyle çocukların daha aktif olmalarını sağladık.
Her şey ders demek değil, ders dışında etkinliklerle onları sosyal hayata
hazırladık. Öğrencilerimiz sosyal projelerde ve yardımlaşmada aktif rol
aldılar. İhtiyaç sahiplerini bulup ihtiyacı olan malzemeleri onlara
ulaştırdılar.
-Bu proje Tokatta bir ilk. İngilizce bir site kurduk. Öğrencilerimiz kurdukları
bu siteden dünyaya
açılan bu pencereden Tokat’ı ve kültürümüzü tüm dünyaya tanıtmak için sosyal
medyadan çekimler yapacaklar ve bu siteye yükleyecekler. İlimize aidiyet
duygusuyla sahip çıkmak ve tanıtmak adına çok önemli bir proje olarak
görüyorum.
-Yine Koçluk projesiyle okulumuz bir ilki başardı. Sınava girecek olan 12.
Sınıf öğrencilerimize gönüllü öğretmenlerimiz tarafından koçluk veriyoruz.
Onların sınav kaygılarını yenmelerinde ve düzenli ders çalışmalarında, sorusu
çözmelerinde yardımcı oluyoruz. Okulumuzdan mezun olacak olan öğrencilerimizi
her anlamda destekleyerek hayata hazır hale getirmek en büyük hedefimiz.
Engellilerle uyumlu bir okul
yaratmak adına farklı bir proje yazdık k101 başvurumuzu yaptık.
ÖZLEM DUYDUĞUNUZ, KEŞKE DEDİĞİNİZ BİR
DURUM VAR MIDIR? HAYALLERİNİZ NEDİR?
-Okul
yıllarımı çok özlüyorum. Lise, Üniversite öğrencilik yıllarımı unutamıyorum. İmkânım
olsa
geri dönerim o yıllara. Çünkü sorumluluğu az olan yıllar. Arkadaşlığın en saf,
en temiz yaşandığı yıllardı.
Üniversiteyi yüksek bir puanla kazandım ama tercihimi öğretmenliği çok sevdiğim
için Edebiyat öğretmenliği yönünde kullandım. Hukuk okumayı isterdim. Tercih
etmediğim için bu şansı kaybettim. Keşke tercih etseydim diyorum bazen.
Hayallerim okul ve öğrencilerimizi muasır medeniyetler seviyesine nasıl
getirebilirimin araştırması ve çalışması içinde farklı çalışmalara imza atmak
istiyorum.
UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE
PAYLAŞIRMISINIZ?
Sulusaray’da
öğretmenlik yaptığım yılları hiç unutamıyorum. Her yerde öğrencilerimizle
karşılaşıyoruz bu çok gurur verici bir durum. Genel anlamda ilk göreve
başladığım öğrenci profiliyle şimdiki profil arasında çok fark var. Bunun
nedenini internete ve sosyal medyaya bağlıyorum. Şimdiki arkadaşlıklar sanal
alemde olduğu için birlik beraberlik anlamında gerçek dostluk kurmayı
beceremiyorlar. Yeni nesil yalnız yetişiyor. Benim ilk görev yerim Sulusaray.
Oradaki öğrencilerin velilerin öğretmeni sahiplenmelerini hiç unutamıyorum.
Anadolu’nun köy gibi bir yerinde sıcacık insana dair yardımlaşmayı, paylaşmayı,
fedakarlığı, cömertliği ben orada gördüm. Bir aile gibi
öğrenci veli bütünlüğü içinde güzel bir üç yıl geçirdim. Hala öğrencilerimizle
görüşüyoruz. Zaman
zaman beni ziyarete gelirler bende müsait olduğumda onları ziyarete gidiyorum.
O yıllarımı unutamıyorum.
KADIN BİR YÖNETİCİ OLARAK NELER SÖYLEMEK
İSTERSİNİZ?
–
Kadın bir yönetici olarak, ben değil biz olmayı başarmak ve birlikte iş yapmayı
uyum içinde çalışmayı hedef edindim. Kadın her yerde olmalı, sahiplenme ve
aidiyet duygusu kadınlarda çok yüksek. Kadın olarak detaycı olduğumuz için her
yerde her şeyin en güzelini istediğimiz için bakış açımız farklı. Ama bütün
arkadaşlarla birlikte uyum içinde çalışıyoruz. Okulumuzu daha iyi başarılarla,
dereceler alan akademik anlamda seviyesini yükseltmek istiyorum.
Sorunlarımızın çözümünde Aile, okul, veli, öğrenci hep birlikte bir bütün
olarak çözüm üretmek bizi daha iyiye
taşıyacak diye düşünüyorum. Onlarla sürekli diyalog içindeyiz. Veli ziyaretleri
yapıyoruz. Biz bir aileyiz ve bu ailenin her türlü yanındayız. Yönetici olarak
okulumu daha huzurlu, uyumlu bir hale getirmek en büyük görevim. Okul
mevcudumuz 650’nin üzerinde sınıflarımız 35- 40 kişi den oluşuyor.
Öğretmenlik mesleği toplumun en iyi eğiticisi yön vericisi olarak görüyorum.
Öğretmenin sorumluluğu çok yüksek. Bu yüksek bilinçle çalışmak ve üretmek adına
koçluk sistemiyle okulumuzda fark yaratıyoruz. Öğretmenlerimiz çok
gayretli bu konuda hepsine çok çok teşekkür ediyorum.
KADİM ŞEHRİMİZİN KADİM BİR İNSANI OLARAK
ŞEHRİMİZE VE İNSANIMIZA DAİR NELER SÖYLERSİNİZ?
–
Şehrimiz; temiz havası, temiz insanıyla yaşamaya değer küçük bir il.
Ekonomik anlamda ucuz bir şehir. Herkesin yaşam için tercih edebileceği doğal
bir şehir.
Ben 40 yaşındayım hayata yeni başlıyorum. Daha yolun başındayım. Yapacağımız
çok şey var. Hedeflerim çok yüksek bütün bunları hayata geçirmek için var
gücümle çalışmak istiyorum.
Birikimlerimi iyi yönde kullanmak ve fayda sağlamak adına enerjimi elimden
geldiğince aşkla en güzelini yapmak için kullanmak istiyorum. Öğretmen
mutluysa öğrenci mutlu, öğrenci mutluysa velilerde mutlu.” diyor çiçeği
burnunda Plevne Anadolu Lisesi Müdüresi Ülkü Varol Taşar
Hanımefendi.
Eğitim camiasının genç bir neferi olarak, Bir
yönetici olarak eşiyle birlikte aynı yerde hizmet etmenin gururunu ve duyduğu
memnuniyeti dile getiren hayalleri olan ve kendisini henüz yolun başındayım,
hayat yeni başlıyor diyerek yapacaklarını özetleyen, çalışma azmiyle dolu
memleket sevdalısı bir eğitimci. Gönül kapılarını bize açtığı için Ülkü Varol
Taşar Hanımefendiye çok çok teşekkür ediyor ve başarılarının devamını
diliyorum.